12 Nisan 2012 Perşembe

FIREWALL (Güvenlik Duvarı)


Firewall’ları bilişim güvenliği araçları olarak özetleyebiliriz. Bu araçlar donanım olabileceği gibi bir yazılım da olabilir. Firewall’ların görevi: Kurumsal ağları, kişisel ağları ya da en basitinden evde kullanmış olduğumuz kişisel bilgisayarlarımızı; internet’ten, diğer ağlardan vb. dış kaynaklardan gelen veya bu kaynaklara gönderdiğimiz verileri kontrol altına alıp istenilmeyen veri trafiğini engellemektir. Bu veri trafiğini kontrol alma ihtiyacı internet
doğduktan sonra zaruri bir ihtiyaç halini almıştır. Çünkü sistemlerimizin başkalarının erişimine açmak demek kötü niyetli kişilerin bu erişim hakkıyla bizim istemediğimiz ve bize zararı dokunabilecek işler yapmasına müsaade etmek demektir.
· İlk Nesil Firewall’lar (Paket Filtre Güvenlik Duvarları)
Firewall teknolojisi üzerine yazılmış bilinen ilk yazı 1988’de DEC’ten (Digital Equipment Corporation) Jeff Mogul’un paket filtre güvenlik duvarı denen filtreyi geliştirmesiyle yayınlanmıştır. Oldukça basit olan bu sistem çok gelişecek ve oldukça karmaşıklaşacak internet güvenlik sistemleri ilk nesil örneğiydi. AT&T’den Bill Cheswick ve Steve Bellovin de bu ilk neslin mimarisi üzerine kendi kurumlarında kullanmak için çalışan bir filtre hazırladılar.
· İkinci Nesil Firewall’lar (Devre Seviyesi Firewall’lar)
1980–1990 yılları arasında AT&T’nin Bell laboratuarlarında Dave Presetto ve Howard Trickey devre seviyesi güvenlik duvarı olarak bilinen ikinci nesil firewall’u geliştirdiler
· Üçüncü Nesil Firewall’lar (Uygulama Seviyesi Firewall’lar)
Üçüncü nesil güvenlik duvarı olarak bilinen uygulama seviyesi firewall’lar ilk olarak Purdue Üniversitesi’nden Gene Spafford, AT&T’den Bill Cheswick ve Marcus Ranum’un yayınlarıyla tanımlanmıştır. Bu firewall’lar uygulama seviyesi firewall’lar veya proxy tabanlı firewall’lar olarak da bilinir. Marcus Ranum’un bu teknoloji üzerindeki çalışmaları ilk ticari ürünün ortaya çıkmasına öncülük etmiştir. Bu ürün DEC tarafından SEAL Product (Tıkama ürünü) olarak piyasaya sürülmüştür. DEC firmasının ilk büyük satışı 13 Haziran 1991 yılında Amerika’nın doğu sahillerinde bulunan bir kimya firmasına olmuştur.
Firewall Çeşitleri
1. Donanımsal Firewall
Donanımsal firewall’lar router, modem vb. donanıma entegre edilmiş firewall’lardır. Tipik olarak paket filtreleme yöntemini kullanırlar.
Avantajları
· Tek bir firewall tüm ağınızı, dolayısıyla ağınızdaki bütün bilgisayarları korur.
· Bilgisayarınızda çalışmadığı için yani çevresel donanım olduğu için sisteminizin performansını ve hızını etkilemezler.
· Donanımsal firewall’lar geniş bant kullanan kurumlar için daha verimlidir.
· Donanımsal firewall’lar yazılımsal firewall’lar gibi zararlı yazılımlar (virüs, kurtçuk vb.) kolayca devre dışı bırakılamazlar.
· Bir kurum için her bir bilgisayara tek tek lisanslı firewall almaktansa bir tane donanımsal firewall kullanmak maliyeti önemli ölçüde düşürür.
Dezavantajları
· Kullanım alanlarına ve tiplerine göre oldukça pahalı olabilirler.
· Özellikle yeni kullanıcılar için donanımsal firewall ayarlarını yapmak oldukça zor olabilir.
· Donanımsal firewall’lar ağınızdan çıkan veriyi güvenli olarak nitelendirdikleri için, ağınızda bulunan zararlı bir yazılımın internete bağlanmasına müsaade ederler
2. Yazılımsal Firewall
Bu çeşit bir firewall’lar herhangi bir bilgisayara yazılım olarak rahatça kurulabilir. Bilgisayara gelen verinin istenen veri olup olmadığını kontrol ederler ve çoğu zaman bilgisayardan çıkan verinin de kontrol edilebilmesi için ayarlanabilirler. az sayıda bilgisayar içeren ağlar için idealdirler.
· Kullanımı kolaydır. Kurulumu birkaç tıklamayla tamamlanıp ayarlarını yapmak da donanımsal firewall’lara göre çok kolaydır. Mesela herhangi bir yazılımsal firewall’da güvenlik seviyesini rahatça belirleyebilirsiniz.
· Esnektirler. Hangi uygulamanın internete erişim hakkı olduğunu belirleyebilirsiniz. Kendi mail sunucularını kuran zararlı yazılımlar (MyDoom) gibi potansiyel senaryolarda donanımsal firewall’lara göre çok daha güvenlidir. Bu tür yazılımlar kendi mail sunucusunu kurduğu için, donanımsal firewall’lar bu yazılımları güvenli olarak algılayıp bu zararlı yazılımların dışarıya olan veri trafiğini engellemezler.
· İstenilen her yere bilgisayar ile birlikte taşınabilir (özellikle laptop kullanıcıları).
Dezavantajları
· Yazılımsal oldukları için sisteminizin belleğini, işlemcisini vb. kaynakları kullandıkları için performansı ve hızı düşürürler.
· Geniş bir ağınız varsa ve ücretsiz (freeware) firewall kullanmıyorsanız her bir bilgisayar için lisanslı yazılım kullanacağınızdan dolayı maliyeti yüksek olabilir.
· Yazılımsal firewall’lar IP adresinizi maskeleyemezler bunu yerine kullanılmayan portları kapatırlar.
Bilişim güvenliği uzmanları en yüksek seviye güvenlik için her iki tip firewall’ın bir arada kullanılmasını önermektedirler.
v Mimarilerine göre firewalllar ve işleyiş mekanizmaları: Firewall’ların işleyişini aşağıdaki resimle basit bir şekilde gösterebiliriz. Mimarilerine göre firewall’ların sınıflandırılması çoğu yerde farklılıklar göstermekte fakat ben temel olan 4 mimariden bahsedeceğim.
1- Statik Paket Filtre Firewall’ları
Bu mimari eskimiş olmasına rağmen halen bazı sistemlerde kullanılmaktadır. Bu firewall’lar trafikte akan verinin başlık (header) kısmına bakar ve bu kısımdaki bilgileri okuyarak analiz eder (kaynak adresi, hedef adresi, paketin erişmek istediği port, kullanacağı protokol gibi) ve analiz sonucuna göre önceden tanımlanmış yetkilere göre paketin geçisine izin verir ya da paketi engeller. Bu mimarinin en büyük eksisi paketi ilk gönderen sistemin yani paketin oturumunu açan sistemin bazen tespit edilemiyor olmasıdır. Bu tür firewall’lar ağ katmanında (network layer) çalışırlar.
2- Devre Seviyesi Firewall’lar (Circuit Level Firewalls)
Devre seviyesi firewall’lar bağlantı kurulduğu anda paketleri ufak bir denetimle taşıdıkları için bir hayli yüksek performans gösterirler. Bu tip firewall’larda kaynak ile hedef arasında direk bir bağlantı kurulmaz. NAT (Network Address Translation) denen ağ adresinin farklı bir adrese dönüştürüldüğü tekniği kullanırlar. Ağ geçidi (gateway) sistemin yerel ağdaki IP adresini dışarıya bağlı kaynaklardan gizler. Bu teknik devre seviyesi firewall’ların oldukça esnek olmasını sağlar. Bu sistemin de dezavantajları vardır. Örneğin bu tip firewall’lar kaynak ile hedef arasındaki paketleri analiz edemezler.
3- Dinamik Paket Filtre Firewall’ları (Durum Denetimli Firewallar – Stateful Inspection)
Bu mimari statik paket filtre firewall’larının yetersiz kalması üzerine tasarlanmıştır. Durum denetimi için paketler ağ katmanında (network layer), yüksek performans açısından statik paket filtre firewall’larında olduğu gibi filtrelenir. Daha sonra verinin geldiği bütün katmanlara erişilir ve bu katmanlar yüksek güvenliği sağlamak için denetlenir. Yani aslında veri kaynaktan hedefe kadar takip edilir. Bu firewall’lar sadece paketin başlığını incelemekle kalmaz aynı zamanda paketin içeriğini de kontrol ederek paket hakkında daha fazla bilgi elde eder. Ek güvenlik önlemi olarak bu firewall’lar bütün portları kapalı tutar (port taramalarına karşı) sadece port için bir istek geldiği zaman eğer isteğe yetki verirse portu açar. En büyük
dezavantajlarından biri FTP protokolünün Proxy özelliği desteklememesidir. Bu açığının kötüye kullanım oranı da oldukça yüksektir. Stateful Inspection terimi ilk defa Check Point Software firmasının ürününün Firewall–1 isimli ürününde kullanılmıştır. Bu mimari günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.
4- Proxy Destekli Firewall’lar (Proxy Based Firewalls)
Bu firewall’lar uygulama seviyesinde (application layer) çalışırlar. Proxy destekli firewall’ların özelliği oturumu kendisinin başlatmasıdır. Yani kaynak sistem oturum açmak istediğinde bu isteğini firewall’a gönderir. Firewall da isteği kaynağa iletir. Oturum açıldıktan sonra da işleyiş aynen devam eder. Proxy destekli firewall’lar hedef ile kaynak arasında izolasyon görevi görür. Bu firewall’ların paket içeriğini kontrol edebilmeleri en büyük artılarıdır. Bu tür firewall’lar dinamik paket filtre firewall’ları gibi oturumu takip etmezler. Çünkü oturumu zaten kendileri başlatırlar. Hedef ile kaynak arasına girdiği için ve paketleri kendisi ilettiği için özellikle veri trafiğinin yoğun olduğu alanlarda ciddi performans kayıpları olmaktadır.

Bu dört sistemden 2 veya daha fazlasını kullanan firewall’lar da bulunur. Bunlara hibrit (melez) sistemler denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder